Tuesday, May 28, 2013

En Sevdigim Türkce Makyaj Bloglari

Merhabalar! Bu yaziyi kac haftadir yazmak istiyordum, ama bilgisayar basina oturup uzun uzun yazmak zorunda olacagimi bildigim icin hep ertelemek zorunda kaldim, cünkü genelde bilgisayar basinda bir saatten fazla oturamiyorum son günlerde.

Dün cok tatli bir takipcimden bir mail aldim, nerelerdesin, özlettin kendini diye. Daha önce de iki-üc tane buna benzer mail almistim baska takipcilerimden, ama her seferinde sasiriyorum ve cok seviniyorum. Beni özlediginiz icin tesekkürler mi diyeyim o zaman? :P

Yarin asiri derecede yogun bir gün olacak. Bu Persembe Almanya'da tatil. Ne tatili bilmiyorum, ama sükürler olsun bu tatile! Genelde ben Pazartesi-Carsamba-Persembe günleri üniversitedeyim, ama Persembe tatil olunca üniye de gitmek zorunda kalmiyorum. Cuma ve Cumartesi günleri de hep calisiyorum, ama bu hafta izin aldim, cünkü Persembe'den itibaren Isvicre'deyim, Pazar'a kadar. Akrabalari ziyaret etmeye gidiyoruz. Hazir yola cikmisken bir de Stuttgart'taki akrabalara ugrayalim dedik; öyle karisik bir gezi olacak yani. Tabii bilgisayarimi yanima almayacagim icin de bloga yazamayacagim.

Her neyse! Gelelim bu yaziya. Bugün sizlere en en en sevdigim Türkce makyaj bloglarinin listesini verecegim ve her biri hakkinda birkac sey söyleyecegim. Okumussunuzdur belki, birkac hafta önce 'Bir Blogu Kaliteli/Kalitesiz Yapan Seyler Nelerdir? Blogger Tüyolari' isminde bir yazi paylasmistim ve bence iyi bir blog nasil görünür diye anlatmistim. Bugün size tanitacagim bloglarin cogu da bu kriterlere uyuyor ve bu yüzden favorilerim arasindalar.

Yeterince uzattigim icin direkt konuya geliyorum.

1. Your Face My Canvas
Öncelikle sunu söyleyeyim: Bu bir iyiden kötüye giden liste degil, fakat Görkem'in blogunu cok sevdigim icin benim icin ilk sirada yer aliyor. Gercekten kaliteli, muhtesem bir blog. Bloga girdiginizde zaten bir anda bir sempati hissediyorsunuz. Bos zamanimda ya da ders arasi ünide iPad'den ya da telefondan ara sira girip karistiriyorum Görkem'in blogunu. Görkem ayrica Youtube'da da videolar yapiyor ve hepsi birbirinden güzel. Ürün degerlendirmelerini okumaya bayiliyorum, cünkü cok detayli, cok ayrintili yaziyor, ama yine de cok uzatmamayi beceriyor. Ben de ayrintili ürün degerlendirmeleri yaziyorum, ama ne yapip edip Görkem gibi kisa kesemiyorum. Benim Review'larim on sayfa filan vardir Word'de. Tabii konudan kopup özel hayati hakkinda konusursan olacagi budur. Her neyse; Görkem'in blogunu tanimayan yoksa siddetle tavsiye ediyorum, cok ama cok sey kaciriyorsunuz. Son iki aydir en cok severek takip ettigim blog budur.

2. Cirkin kadin yoktur, az makyaj vardir
Genel olarak cok sık yazi paylasmayan, ama her yazisinin elmas kadar degeri olan bir cruelty-free blog. Beni eski blogumdan beri takip edenler bilir, ben de cruelty-free ürünler kullanmaya calisirim, ama her zaman beceremem. Cyborg arkadasimiz bizim icin harika bir örnek, ve bu yüzden kesinlikle takip edilesi bir blogger. Bloga ara sira saklanan J-Pop/K-Pop veya Drama yüklü yazilarini da unutmamali. Herkesin zevki olmayabilir bu blog, cünkü insana vicdan azabi cektirebilir (MAClerinizi unutun kizlar). Ayrica cyborg tipik bir 'canim-cicim'-bloggeri da degil, biraz mesafelidir kendisi. Ama onu bu kadar enteresan ve heyecanli yapan da bu zaten. Takip etmeli.

3. Makeupbybgm
Bir insan bu kadar mi yetenekli olur? Benim yaptigim dandik makyajlara 'wooowwww!' diyorsunuz ya siz, bir de gidin Begüm'ün makyajlarina bakin. Cogunu da step-by-step seklinde anlatiyor. Hele bir gökkusagi eyelineri var, ilk gördügümde yemin ederim 5 dakika bakmisimdir o makyaja. O kadar güzeldi yani. Son zamanlarda pencil technique ile ugrasiyor Begüm ve bunda yine cok yetenekli!  Harika makyajlar ve ilhama ihtiyaciniz varsa, o zaman size mutlaka bu blogu öneririm.

4. Naslii
Tanimayan yoktur galiba. Nazli var ya, hani böyle bu dünyadan degil gibi bir güzellige sahip. Hemi de kas almadan! :D Öyle dogal bir güzelligi var ki kizin, ne zaman instagram'a bir fotograf koysa böyle bakip kaliyorum. Son günlerde pek mutlu Nazlushkam, cünkü birkac gün önce dogum günüydü. Buradan da mutlu yillar diliyorum sana. Nazli'nin blogunda makyaj yazilarinin yani sira bir de muhtesem oje yazilari da görebilirsiniz. Bilen bilir, ben oje sevmem, ki oje sürecek uzun tirnagim da yoktur; bu yüzden Nazli'nin oje yazilarini hayranlikla okuyor ve kiskaniyorum. Ürün degerlendirmeleri iyi ve fotograflari da cok kaliteli. Ayrica cok degisiklerle dolu bir blog. Ojedir, günün makyajidir, cekilistir, odur budur derken cok cok cesitli yazilar paylasiyor. Blogger feedimde ondan bir yazi görünce en sona onu birakiyorum, cünkü en güzel seyler sona birakilir. :P

5. Turbo-beauty-lover
Ürün degerlendirmeleriyle yüklü bir blog. High-End ve Drugstore ürünleri karisik ve TBL'nin en sevdigim yani da bu. Degerlendirmeleri cok detayli oluyor. Bazi ürünlerde (özellikle alliklarda) yüzdeki durusunu da görmek isterdim, ama kendi karari, yüzünü göstermek istemezse saygi duyarim. Yazari da cok ama cok sempatik ve cana yakin. Herhangi bir ürünün iyi ve kötü yanlarini okumak istiyorsaniz TBL'ye bir ugrayin derim; kendisi NARS ile ask yasiyor sanirim, cünkü bircok ürünü NARS'tan. :-)

6. L'Arc En Ciel
Bu ne demek? Bilen var mi aranizda? Cünkü L'Arc En Ciel deyince aklima sadece Japon bir Rock grubu geliyor, onlarin da ismi L'Arc En Ciel, ama Basak'in o grubu sevdiginden bloguna bu ismi verdigini hayal edemiyorum. Basak cok ama cok seker bir blogger. Zaten blouna ugrayip headeri gördükten sonra ona vurulmayan yoktur sanirim. Size özellikle 'Günün Makyaji' serisini okumanizi tavsiye ederim, cünkü degisik renkler kullanmaktan korkmayan bir blogger oldugunu düsünüyorum. Gecen gün bir Amerika-Alisveris yazisi paylasti. Aldigi seylere bakarken agzim acik kaldi. Ne kadar cok sey almis, ne kadar kiskandim bir bilseniz! Ürün degerlendirmeleri de gayet iyi; bir ürünü bir-iki kere deneyip de hemen bir yazi yazan bloggerlardan degil. Tanittigi ürünler hakkinda bilgi sahibi oldugunu anlayabiliyorsunuz blogunu okuyunca. Herkese tavsiye ederim.

7. Sparkle-icious
Bu blogger ile pek konusmuslugum yok, ama her yazisini büyük bir heyecanla okuyorum. Özellikle Tom Ford veya Burberry gibi markalarin ürünlerini tanittiginda ne kadar mutlu oluyorum bir bilseniz. Cünkü benim sehrimde ne Tom Ford, ne de Burberry satiliyor, bu yüzden Pinar'in yazilari internetten satin almamda yardimci olabiliyor. Ayrica swatch ve ürünlerin yüzdeki/dudaktaki/tirnaktaki duruslarinin fotograflarini cok güzel cekiyor. Onun bir YSL ruj ürün tanitimi üzerine aynisindan aldim ve rengi ayni onun fotografindaki gibi capcanli cikti. Öneririm!

8. 7/24 Makyaj
Aysel ablanin blogu kesinlikle cok canli. Bunu söylememin sebebi, hemen hemen her gün paylastigi 'Günün Makyaji' yazilari veya ürün degerlendirmeleri. Hele Günün Makyajlarinda degisik renkte far kullanmaktan ya da cok koyu ruj denemekten cekinmeyen bir insan; ona her far ve ruj yakisiyor. Onun haricinde bir vintage pin-up filminden firlayip bizim zamanimizda kayboldugunu düsünyorum, cünkü Facebook'ta paylastigi fotograflari, makyaj tarzi, giyim tarzi, her seyi o zamanki gibi. Cok sira disi bir insan ve cok ferahlatici. Herkes birbirine benzeseydi ne kadar sıkıcı olurdu dünya. Aysel abla bunun farkinda ve farkli. Ürün degerlendirmeleri benim zevkime göre biraz kisa, ama aranizda uzun yazilari sevmeyenler oldugunu bildigim icin sorun yok. Aysel ablayi seveceksiniz - tabii daha önce tanimiyorduysaniz.

9. Lens Makyaj
Gecen gün LM'nin Almanya'da benim sehrime geldigini ögrendim, ama bulusmak icin maalesef cok gecti. Keske daha önce bilseydim. Lens Makyaj biraz farkli bir makyaj blogu, cünkü makyajin yaninda isminden belli oldugu gibi lens tanitimlari da yapiyor. Lens Makyaji kesfetmeden önce lensler hakkinda pek bir bilgim ve onlara karsi zerre kadar ilgim yoktu, ama bu blog sayesinde ben de daha cok ilgi göstermeye basladim. Ürün degerlendirmeleri tek kelimeyle muhtesem. Mesela gecenlerde O.P.I'nin bir koleksiyonu cikmisti (Mariah Carey) ve LM koleksiyonun hemen hemen her rengini alip tirnaklarindaki durusunu teker teker fotograflayip paylasti. Tabii ondan sonra da bir sürü koleksiyon yazisi daha paylasti, ama ben özellikle o O.P.I koleksiyonunu begendim. Demek istedigim, ürün degerlendirmelerini ciddiye aliyor ve yüzdeki/tirnaktaki/gözdeki durusunu gösteriyor. LM'nin en sevdigim yanlarindan biri de bir far tanittiginda bu farin swatchindan sonra bir de bu far ile bir full göz makyaji yapmasi. Kesinlikle cok kaliteli ve yetenekli bir blogger. Takip etmiyorduysaniz mutlaka etmelisiniz diyorum.

10. Beauty Gore the Ladylicious
Bu blog High-End ürünlere odaklanan, kaliteli bir blog. Yazarin tanittigi ürünler genelde MAC'ten oluyor. Son zamanlarda daha cok fircalara odaklandi. Cok faydali yazilari var; mesela karsilastirma yazilari (MAC 187 vs 190) veya bir ürünle farkli seyler yapabilmek (MAC Myth Ruju Nasil Daha Kullanilir Hale Getirilebilir?). Yazarinin Drugstore ürünler hakkindaki görüsüne katilmasam da, blogunun kesinlikle kaliteli oldugunu söylemeliyim; özellikle karsilastirma yazilari. Takip edilmeli bence.

---

Benim en sevdigim Türkce makyaj bloglari bunlar. Aslinda listeye eklemek istedigim iki blog daha var, ama tam olarak emin olmadigim icin ne olur ne olmaz diye eklemedim. Eger sizin blogunuzu takip ediyorsam, ama buradaki listeye eklemediysem özür dilerim; fakat bu listede gercekten her gün girip okudugum bloglar var. Cogu bloggerla yakindan arkadasim, fakat bazilarinin blogunu bu listede paylastiklarim kadar kaliteli bulmuyorum, ve sempati yüzünden listeye eklemek istemedim acikcasi. Ama eminim, buraya eklemeyi unuttugum bir-iki blog vardir kesin.

Umarim yeni ve muhtesem bloglar kesfetmenize yardimci olabilmistir bu yazi. Gercekten her biri birbirinden iyi ve kaliteli bloglar ve bloggerlar. Bunlari takibe aldiginiza pisman olmayacaginizdan eminim.

Öpüyorum hepinizi!
- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Kozmetik Cinayeti #4

Thursday, May 23, 2013

Günün Makyaji / EOTD - 23.05.2013

Merhabalar!
Sunumu nihayet atlattim ve harika gecti! En azindan benimle ayni günde sunum yapan kiza göre daha iyiydim; kendimce daha iyi olabilirdim. Ama Ingilizce bir sunumdan cok sey bekleyemezdim. Her ne kadar Ingilizce okusam da, bazen konusurken yine de zorlaniyor insan. Her neyse, hepinize güzel dilekleriniz icin tesekkür ederim, beni cok sevindirdiniz. Ben de umuyorum ki yeni bir yaziyla sizi sevindirebilirim. :-)

Bugünün makyaji bu...



Kaslarimi alip almamak arasinda kararsizim son günlerde. Daha kalin olmalarini istemiyorum, ama kuyrugu bana göre biraz fazla ince, özellikle sag kasimin. Bu yüzden biraz uzasin ki daha kalin bir sekil vereyin diyorum, ama ayni zamanda fazla kalin olmasini istemiyorum. Brow-dilemma. -_-

PRODUCTS I'VE USED
Face
Beauty Blender + Gül Suyu + Garnier BB Cream Matte
Essence Floral Grunge Collection 'Be Flowerful' Blush

Eyes
Essence Wild Craft Collection Eyebrow Kit
Urban Decay Primer Potion
Sleek Bad Girl Palette
Essence Black Gel Eyeliner
Rival de Loop Automatic Lipliner
Max Factor 2000 Calorie Waterproof Volume Mascara
Essence I Love Extreme Crazy Volume Mascara
Alverde Small Size Mascara (Bottom Lashes)

Lips
Caudalie Anti-Oxidant Lip Balm
Beyu Sheer Creamy Nude Lipstick

Öpüyorum hepinizi! Aksama yeni bir yazi hazir olur.
- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

Tuesday, May 21, 2013

Günün Makyaji / EOTD - 21.05.2013

Selamlar!
Sunumum hala bitmedi, ama yine de kisa bir yazi yazayim dedim bloga. Bugünkü makyajim böyle. Hicbir yere gitmiyorum, ama yine de süslenip püslenmek gibisi var mi? Sunumun zorlugunu bir an olsa da unutturuyor. Begenirsiniz umarim. Hafif bir cut crease oldu bu makyaj.


PRODUCTS I'VE USED

Face
Beauty Blender + Gül Suyu + P2 Feel Natural Concealer
Essence Floral Grunge Collection Blush 'Be Flowerful'

Eyes
Urban Decay Primer Potion
Essence Floral Grunge Collection 'Eye Like Flowers' Eyeshadow Palette (white)
Sleek Storm Palette (matte brown)
Essence Black Gel Eyeliner
Max Factor 2000 Calories Volume Mascara

Lips
Caudalie Anti-Oxidant Lip Balm
Clinique Chubby Stick 'Heaping Hazelnut'

Hepinize süper bir gün dilerim!
- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

Sunday, May 19, 2013

Duyuru

Merhaba arkadaslar!
Nasilsiniz? Iyisinizdir insallah. Hepinizi cok özledim! Son haftalarda bloga pek yazi paylasmadigim icin özür dilerim, ama üniversite beni cok fazla yoruyor ve cok zamanimi aliyor. Ödevler, dersler, sunumlar, kitaplar, vs vs derken bütün haftam planlanmis ve dolu oluyor. Hafta sonunda bile bos vaktim yok, cünkü calismak zorundayim (yoksa bütün makyajlarimi nasil alayim? :P). Tek 'bos' günüm Pazar, ama genelde ebeveynlerim akrabalara ziyarete gitmek icin hep Pazar gününü secerler ve ben öyle, af edersiniz, bok gibi ortada kalirim, bloga da hic yazamam. Pazar günleri ziyaretlere gitmedigimizde (ya da bizim eve misafir gelmiyorsa), o zaman din sohbetine giderim. Daha önce de bahsetmistim, her Pazar yapiliyor, fakat ben her hafta gidemiyorum ne yazik ki. Bugün gittim ve resmen neseyle doldu kalbim (duygu yüklü yazidir, kusmak serbest), insan dinden 'uzak' kalip tekrar kavusunca degerini anliyor bence. Haftalar boyunca gitmeyip de simdi gidince cok ferahladim ve mutlu oldum.

Her neyse, yine fazla özele kayiyor konu. Demek istedigim, ben cok yogunum ve cok yorgunum. Son birkac günde o kadar cok 'neredesin?' maili aldim ki, sok oldum! Bu kadar özlenecegimi hic tahmin etmemistim ve gercekten sevindim, tabii bir yandan da üzüldüm, size yeni yazilar yazamadigim icin. Umarim en yakin zamanda yine güzelce bir geri dönüs yapabilirim. Carsamba günü önemli bir sunumum var, onu atlattiktan sonra yine biraz bos zamanim olacak. Bos günlerimde de hazirladigim bütün yazilari paylasacagim ya da yazip her gün birer tane paylasmasi icin ayarlayacagim blogumu. Sizi cok seviyorum ve özlüyorum. Bu arada, bazi takipcilerim bana mail ile kendilerine hangi makyajin yakistigini sordu; size en kisa zamanda geri dönecegim. Su an maalesef yogunum, ama söz, hepinize ayri ve ayrintili cevap yazacagim. Beni takip ettiginiz ve (nedenini bilmesem de) özlediginiz icin tesekkür ederim, sizi cok seviyorum. :-)

Sevgiyle kalin,
- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

Thursday, May 9, 2013

Bir Blogu Kaliteli/Kalitesiz Yapan Seyler Nelerdir? Blogger Tüyolari ve Tavsiyeleri.

Merhaba arkadaslar.
Öncelikle sunu söylemeliyim: 300'e yakin blog takip ediyorum. Bunlardan hemen hemen 150'si Türk bloglari. Durum böyle olunca da tabii sevdigim blog cok oluyor. Bence blog yazmakla cok iyi yapiyoruz. Güzellik gibi 'yüzeysel' bir konu olsa da, her gün gelip bir yere bir sey yazmak güzel. Yazmak insani rahatlatir, hangi konu üzerinde olursa olsun. Bu yüzden blog yazan herkes taktiri de hak eder benim gözümde. Fakat ne kadar cok kaliteli blog varsa, o kadar da cok bastan savma / özensiz yazilan bloglar var. Tamam, blog yazmanin karsiliginda maas almiyoruz, bu bir hobi. Ama hobi dahi olsa özenle yapilmali.

Bircok blogger ile arkadas oldum son 1,5 yilda (eski blogumu silmeden devam etseydim daha da cok olurdu). Hepsi de birbirinden sempatik, seker insanlar. Bir sonraki yazimda gercekten kaliteli ve faydali bilgi verdigini düsündügüm ve orjinal olan Türkce makyaj bloglari gösterecegim sizlere.

Ilk olarak size birkac tavsiye vermek istiyorum, özellikle blog dünyasina yeni katilanlar icin. Kimseye bir sey ögretmeye calistigimi, ya da bu isi sizden daha iyi bildigimi düsündügümü sanmayin, benim buraya yazacagim seyler sadece birkac tavsiye.

Benim icin bir blogun kalitesini düsüren seyler...

- Basin bültenleri. Bunu ilk siraya yaziyorum ve hep ilk sirada kalacak. Cekilis duyurularini da bu noktaya dahil ediyorum, cünkü bunlarin da bir blogu 'kirlettigini' düsünüyorum. Bumerang midir Frisbee midir o üye oldugunuz yer, onun bir reklami ciktigi zaman bütün kumanda panelim bu reklamla doluyor. Beni blog okumaktan sogutuyor acikcasi. Ne gerek var üc bes kurus para icin blogu 'kirletmeye'? Ama eger bunu paylasan blog bu reklamlar haricinde gercekten güzel paylasimlarda bulunuyorsa, yine de takip etmeye devam ederim ve göz yumarim.

- Zayif edebiyat, yazis sekli, noktalama. Bakin, ben dogma büyüme Almanya'liyim, ömrümde okulda Türkce dersi görmedim, ama acik söylerim ki bazi bloggerlardan daha iyi Türkce yaziyorum. Bu konuda mütevazi olamam da. Ama bu durum sevinecek bir sey degil, cünkü siz daha iyi yazmamali misiniz? Siz derken hepinizi degil o 'bazi' bloggerlari kastediyorum. Belki mükemmeliyetci oldugumdandir, bilmem, ama cok asiri titizim dil konusunda. Her zaman söylerim, bir dil bir insan demektir, ama ana dilini dogru düzgün yazamayana ne demeli? Bu bloggerlarin Türkcesinin iyi olmadigini asla söylemem, eminim hepiniz muhtesem konusuyorsunuzdur ve yüz yüze konussak benden bin kat daha iyisinizdir tabii ki. Ama yazarken de dikkat göstermemiz lazim. Burasi bir chat degil, bir blog. Misal vereyim: blog yazisinin basligini tamamen kücük harflerle yazanlar var. Her ne kadar enteresan bir yazi olsa da, o basligi görünce benim hevesim yerle bir oluyor. Abarttigimi düsünüyorsunuzdur belki, evet abartiyorum, cünkü abartilacak bir konu. 'De' ve 'da' ekleri ayri yazilir (dahil anlaminda kullanilan kelimelerde). Soru sonuna takilan 'mi' 'mu' ekleri ayri yazilir, bunu okulda ögreniyorsunuz. Hadi kücük harfle yazma olayini gectim, bari özel isimleri büyük yazin. Söyle bir yazi görünce (misal) cok sinir oluyorum: the balmdan bir allik aldim ismi down boy real techniques expert face brushla uyguluyorum üzerine mac fix plas (! bunu da gördüm, evet) veriyorum. Böyle bir yaziyi ben ciddi almam.

- Basin/PR/advertorial ürünler. Blogunuz basarili mi? Süper, sizin adiniza cok sevindim! Markalar sizlere ürünlerini denemeniz icin mi gönderiyor? Daha da cok sevindim! Bu ürünleri ballandira ballandira mi anlatiyorsunuz? Tamam, iste orada durun. Bazi bloglarin ürün degerlendirmeleri tuhafima gidiyor. Markalar mi size böyle ölesiye kadar övmenizi söylüyor, yoksa gercekten mi sizin düsünceleriniz? Cogu zaman öyle yere göge sigdiramiyorlar ki, az kalsin ciddi anlamda ürünle ask yasadigini düsünüyorum bazilarinin. Kulaga sacma gelebilir, ama öyle. Eger yanlis düsünüyorsam ve siz bu ürünler hakkinda samimi düsüncelerinizi yazdiysaniz, o zaman tabii ki özür dilerim. Bir yabanci blogda cok eskiden NYX'in simli eyelinerlari hakkinda bir yazi okumustum. NYX markasi bu ürünleri o bloggera göndermis ve o blogger aslinda simden nefret ettigini her yerde bas bas bagiran bir bloggerdir. Ve aynen söyle yazmisti: "Biliyorsunuz, simden nefret ederim, ama bu simli eyelinerlari cok sevdim, cünkü bedavaydilar. Bedava kozmetigi kim sevmez? Belki bir gün sürerim ya da birilerine veririm." Böylelerine benim tepkim nasil oluyor? "Are you fucking kidding me?"
Samimi düsüncelerini anlat. Güzel konusmazsam bir daha bedava kozmetik göndermezler diye korkma. Sonucta bir makyaj blogu ilk sirada samimi olmalidir. Ne yani? Bir daha göndermeseler ne olmus? Onlarin sana bedava ürün göndermelerine muhtac misin? Hayir. Begenmediysen söyle. En azindan okurlarinin sana güveni artar.

- Orjinal olmamak. Baska bloglardan fotograf alacaksaniz, sahibinin izniyle alin ya da benim gibi isi garantiye alip sadece ve sadece kendinizin cektigi fotograflari paylasin. Bir Alman blogger taniyorum, yillardir harika yazilar paylasiyordu, fakat bir ay önce bütün yazilarinin ve bütün fotograflarinin baska bir bloggera ait oldugu ortaya cikti. Kiz hem blogu kapatmak zorunda kaldi, hem rezil oldu, hem de (simdi bomba geliyor) 4000€ ceza ödedi, cünkü fotograflarin gercek sahibi onu mahkemeye vermisti. Sizi korkutmaya calismiyorum (yalana bak, tabii ki calisiyorum). Dikkatli olun. Bu sadece fotograflar icin degil, hemen hemen her sey icin gecerli. Bazi insanlar vardir, öyle paranoiddirler ki, bütün interneti arayip tararlar, 'acaba biri benim blogdan bir seyler calip baska yerde paylasti mi' diye. Bir bloggerin kendisi tasarladigi blog dizaynini (c)alsaniz bile  basiniz belaya girebilir. I'm just sayin'.

- Önyargi. High-End ürünleri mi seviyorsun? Tamam, ne güzel. Ama bu yüzden drugstore ürünlere karsi önyargili olma. Ayni sekilde drugstore seven bir insan High-End ürünlere karsi önyargili olmamali. Hic beklemedigin bir ürün öyle muhtesem cikabilir ki, sok olursun. Ben bildiginiz gibi Drugstore ürünleri kullanirim. Eskiden Drugstore ve High-End karisik kullanirdim, cünkü her iki 'kategori'den de yeni yeni seyler denemeyi cok severim. Hatta bir ara Drugstore ürünlerin kalitesiz oldugunu düsünmüslügüm vardir, ama Drugstore markalar öyle güzel koleksiyonlar cikardilar ki, fikrim hemen degisti. Her ikisine de karsi acik olmaniz lazim bence. Icerikler konusunda High-End ürünler belki biraz daha kaliteli olabilir, özellikle cilt bakim ürünleri konusunda. Ama her iki sektörden de bircok ürün son icerigine kadar ayni olabiliyor. Ben tam bir gün Douglas'ta calistim (travmatik bir gündü, zaten ayni gün istifa ettim), oraya bir yasli kadin geldi. Öyle kokostu ki, kürk giymis, boynuna bir tilki dolamis, ayaklarina Louboutin giymis, sacina da 1980 style fön cektirmis. Geldi, bir La Prairie göz kremi istedigini söyledi. Gittim istedigini aldim, kasaya getirdim. Fiyati neydi, biliyor musunuz? 280€. Say what? Ve ben ondan birkac gün önce bir Alman blogda o göz kreminin aynisinin bir drugstore üründe de bulundugunu okumustum. O Alman bloga cok güvendigim icin ve o blogger her iki kreme de sahip oldugu ve en kücük ayrintiya kadar inceleyip kiyasladigi icin onun dediklerine güvenerek kadinin iyiligi icin o drugstore ürününü önerdim. Dedim ki 'o drugstore ürün bunun yüzde yüz aynisi, nemlendirmesi, germesi, aydinlatmasi, yapisi, icerikleri, her ama her seyi ayni, kesinlikle bir dupe' dedim. Kadin bayagi ilgileniyor gibi görünüyordu. 'Hangi marka ve fiyati nedir?' diye sordu. Ben de tabii sevindim, benim tavsiyem üzerine alacak ondan diye. 4€ oldugunu duyunca resmen kriz gecirdi. 'Ay ben öyle ucuz bir seyi hayatta almam, aynisi olsa bile markasi farkli, fiyati farkli, hic benim tarzim degil. 4€'ya bir seyi asla almam.' Tabii sonunda gitti yine La Prairie'sini aldi. Üzerinde tasidigin kürkün kaplani rüyanda seni gebertsin emi.


Benim icin bir blogun kalitesini arttiran seyler...

- Objektif yorumlar. Yukarida da söyledim: eger bir ürünü degerlendiriyorsan, bunu objektif bir sekilde yap. Bazi blogerlar sadece begendikleri ürünler hakkinda konusurlar. Buna saygim vardir, sonucta herkes kendi blogunda istedigi sey hakkinda yazabilir. Ama bazen begenmediginiz, sizin icin pek ise yaramaya, faydasini görmediginiz ürünleri de degerlendirebilirsiniz. Evet, her ürün herkeste farkli sonuclar gösterebilir, ama ben sahsen bir blog okuyucusu olarak bir ürünü almadan önce hem iyi hem de kötü yorumlari okuyup sonra aklimda objektif bir resim cizerim bu üründen. Onun haricinde bir ürünü degerlendiriyorsaniz eger, her yönünden degerlendirin. Kokusu, yapisi, uygulamasi, etkisi, icerikleri, paketlemesi, kaliciligi, fiyati, ve bircok daha, özellikle pahali ürünleri tanitiyorsaniz. Cünkü bircok insan, ben dahil, bir seyi almadan önce uzun uzun arastirir. 'Ben cok begendim' demekle bitmez bu is. Uzun ve detayli yorumlar yazin, sonucta insanlar size güvenerek bu ürünleri aliyor (veya almiyor).

- Fotograflar. Kaliteli fotograflar gercekten sart. Size gidin DSLR kamera alin demiyorum, herhangi bir kamera da isi görür. Ama odaklama ayari, zoom ayari iyi olsun. Ayrica bozuk bir arka plan üzerinde cekmeyin fotograflarinizi. Temiz, en iyisi beyaz bir arka planda cekin. Ya da benim gibi cicekli bir örtü üzerinde de cekebilirsiniz, size kalmis. Ama fotografta sadece anlatacaginiz ürün bulunsun. Arkada kagit kalem vs yayilmis olmasin etrafa, cünkü benim bir okuyucu olarak gözüm o taraflara da kayiyor.  En iyisi gün isiginda cekmenizi ya da iki taraftan da isik tutup öyle cekmenizi tavsiye ederim.Bir ürünün swatchini cekiyorsaniz, o zaman hem gün isiginda, hem de flasli cekin. Bazen flasli fotograflarda cok daha farkli bir rengi olabilir bir ürünün. Diyelim bir ruju anlatiyorsunuz. Her tarafindan fotograflayin. Cok fazla fotograf var diye de korkmayin, ne kadar cok fotografiniz varsa, o kadar iyi anlatabilirsiniz okuyuculariniza.

- Aktif olmak. Her gün üc-dört yazi paylasin demiyorum. Ama en azindan her iki güne bir bir yazi paylasirsaniz süper olur. Ideal olani bence her gün bir yazi paylasmaktir. Tabii bazen cok yogun oluyor insan ve blog yazmaya vakit bulamiyor, ama genel olarak aktif bir blogu herkes daha severek takip eder. Bir sonraki yazimda anlatacagim bloglar da cok aktif olan bloglardir. Ayrica neden bilmiyorum, ama cok basarili bloglar bir süre sonra aktif olmayi birakiyor. Lütfen onlar gibi olmayin.

- Yorumlara cevap vermek. Ben takipcilerimi cok seviyorum ve her biraktiklari yorum benim icin elmas degerinde. Bu yüzden de her birine ayri ayri cevap veriyorum, cünkü onlara deger veriyorum. Bazen takipcileriniz bir ürün hakkinda bilgi ister sizden, ya da mesela cilt tipi icin bir nemlendirici tavsiyesi. Elinizden geldigi kadar yardimci olun. Okurlarim ne zaman bana bir sey sorsa (yorumla olsun, maille olsun, fark etmez), benim tavsiyelerime güvendikleri icin o kadar cok seviniyorum ki, icim icime sigmiyor. Bu yüzden en ayrintili, en iyi cevabi vermeye calisiyorum ve bence herkes böyle yapmali.

- Elestiriye acik olmak. Elestiri ikiye ayrilir. Birisi yapici elestiri, digeri yikici elestiri. Genelde yikici elestirileri anonim yazarlar yapar, cünkü gercek yüzünü gösteremezler. Bu yüzden anonim yorumlari engelledim ben. Yapici elestiri aldigimda ise yine sevinirim, cünkü birisi bennim iyiligim icin dogru bulmadigi bir seyin dogrusunu anlatmaya calismis demektir. Yapici elestirilere her zaman tesekkür ederek cevap verin ve anlayis gösterin, saygi gösterin. Bazi insanlar elestiri almaktan nefret ederler ve cok sinirlenirler. Sinirlenmeniz normal, sonucta insan kendisi blogunda her seyi mükemmel yaptigini düsünür, ama bazen bizimle ayni fikirde olmayanlar da vardir ve bu insanlar tabii ki de fikrini söyleyebilirler. Kötü bir dille elestiri aldiginizda bile sakinliginizi korumaniz lazim, cünkü o yorumu yazan kisi sizin hatanizi ariyor olabilir. Bir yanlis kelimeyle 'bu blogger bana böyle böyle dedi' olur birden. Dikkat edin.

- Farklilik. Farkli konular ve farkli yazilar her zaman iyidir. Bir makyaj blogu sadece 'bitenler' yazilari icermemeli. Günün makyaji'ni paylasin, makyaj deneyimleri yapin, ürün degerlendirin, cekilis düzenleyin, yeni trendler hakkinda konusun, favoriler yazilari paylasin, ya da bazi bloggerlar gibi Instagram'da bu hafta neler paylastiginizi gösterin. Yazacak o kadar cok farkli konu var.


Daha unuttugum bir sürü nokta vardir mutlaka. Eger ekleyecek bir noktaniz varsa buyrun, yorumlara yazin. Tabii elestirebilirsiniz de, yanlis söyledigimi düsündügünüz bir sey varsa ve hakliysaniz, degistiririm elbette. Yarin paylasacagim yazida en sevdigim Türkce makyaj bloglarini gösterecegim sizlere ve bu bloglar bu saydigim seylerin hepsine uygun olanlar ve bu yüzden de en sevdigim bloglar.

Hepinize cok güzel bir gün gecirmenizi diliyorum!
- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Duyuru

Sunday, May 5, 2013

Cekilis Sonucu: L'Occitane, Catrice, P2 ve Essence Ürünleri Kazanin!

DIKKAT: Cekilisi kazanan arkadasimiz bana mail atmadigi icin baska bir kazanan secmek zorunda kaldim (Rafflecopter websitesi ve Random.org ile).

Merhabalar!
Dün ücüncü cekilisim sona erdi ve ben nihayet bilgisayar basina oturup bir kazanani secmeya vakit bulabildim. 1600'den fazla katilim vardi, bunun icin her birinize gercekten cok ama cok tesekkür ederim. Bir sonraki cekilisi Rafflecopter ile yapar miyim bilmiyorum. Bütün isi bu websiteye biraktim, gercekten iyiydi o yönden. Bakariz artik. :-)

Kazanan arkadasimiz...





Nilgün! Tebrikler canim :-) Kendisi cekilisimi 181. katilim ile kazandi. Kisi basina 8 katilim hakki düsüyordu ve Nilgün arkadasimiz 'Mail adresinizi verin' hakki ile kazandi. Cekilis sonuclari random.org ile belirleniyor, yani Rafflecopter random.org araciligiyla kazanani belirledi.

Cekilisime bir sürü tanidigim arkadasim da katildi, ama Nilgün'ü henüz tanimiyordum. Belki de bu cekilis sayesinde tanisiriz önceki cekilislerimin kazananlarinda oldugu gibi. :-)

Ilk resimde bütün ekranimdan bir screenshot yaptim, hile filan yaptigimi düsünmemeniz icin. Bir de diger pencerede The Vampire Diaries'i izliyordum. Bos zamanimda ne yaptigimi da ögrenmis oldunuz böylece, hehe :D
Umarim Nilgün hediyelerini cok begenir!
Lütfen bana bir mail at! Bu yaziyi okudugundan emin olmak istiyorum. :-) Eger 48 saat icinde senden bir mail almazsam, o zaman tekrar bir kazanani secmek zorunda kalacagim. Umarim bu yaziyi görür ve bir an önce mail atarsin bana. Mail adresim: theheartscalling@gmail.com

Hepinizi cok cok öpüyorum! Keske her birinize ayri ayri böyle kocaman bir hediye paketi verebilseydim. Söz, bir gün cok zengin olursam hepinize hediyeler yollayacagim! (Rüyamda belki zengin olurum -_-)

Hoscakalin!
- iheartsu

Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Cekilis Sonucu: TEKRAR!

Wednesday, May 1, 2013

Nisan 2013 Favorileri

Merhabalar! Nisan Favorileri yazisina hos geldiniz. Hic uzatmadan baslamak istiyorum, cünkü ne zaman bloga bir yazi yazsam asil konudan farkli seyleri konusuyorum uzun uzun. -_-


Rituals Zensation Shower Foam: Bu ay cok sevdigim bir dus jeliydi. Rituals'in Yogi Flow Shower Foam'unu da bayilarak kullaniyorum ve yapisina hayran oldugum icin cok popüler olan diger türünün de bir kücük boyunu alayim dedim. Iyi ki de almisim. Fiyati 4€, biraz pahali, ama gercekten cok bereketli, bir aydir kullaniyorum, ve hala 3'te 1'ini kullanmisimdir ancak. Kokusu da cok güzel.

Nivea Creme Peeling Shower & Scrub: Beklentilerim yüksek degildi, ama kullandigim günden beri asik oldum buna. Tek begenmedigim yani, icinde benim zevkime göre biraz az peeling tanecikleri olmasi. Ben peelinglerde, özellikle vücut peelinglerinde cok yogun bir yapisinin olmasini isterim. Yani icindeki peeling tanecikleri bana biraz az geldi, ama kokusu cok güzel ve afif köpürüyor. Cildimi de yumusacik yapiyor.


John Frieda Frizz Ease Glatte Magie: Ikinci bahar mi demeliyim bu ürüne? Cünkü eskiden hastasiydim, ama sisesini bitirdikten sonra baska seyler kullanmaya ve bunu unutmaya basladim. Gecenlerde de Rossmann'da dolanirken gözüme carpti ve aliverdim. Iyi ki de almisim. Bunu ne kadar sevdigimi unutmusum. Umarim bir daha gözüm baskalarina kaymaz! John Frieda, söz veriyorum, senin üzerine sac ürünü koklamayacagim. :D Farkli seylerde kullanilabilir bu ürün. Ben genelde banyodan sonra islak sacima veriyorum ve havada kurutuyorum. Genelde fönle kurutmayi sevmem, saclarimi yiprattigini düsünüyorum. Onun haricinde bir de bir yere gidecekken sacimi yaptiktan sonra (mesela at kuyrugunda ya da topuzda) bunu sacimin üzerine veriyorum, düzlestirmesi ve oradan buradan cikan sac tellerini yatistirmasi icin. Bence harika bir ürün.



Catrice Prime & Fine Smoothing Refiner: Bu yüz bazini cok seviyorum. Kutusundan gördügünüz gibi uzun zamandir sahibim. Son zamanlarda her gün kullandim ve cok memnunum. Gözeneklerle hicbir problemim yok aslinda, ama bunu sürünce cildimin daha da düz görünmesi tabii ki iyi bir sey. Stippling brush tarzi bir fircayla burun kenarlarima, alnima ve ceneme sürüyorum. Dibini de görmeye basladim, muhtemelen bir sonraki Kozmetik Cinayeti'nde bunu da göreceksiniz.

Caudalie Anti-Oxidant Lip Balm: Caudalie'nin bu güne kadar denedigim her ürününe hayran kaldim ve bu lip balm da istisna degil. Burt's Bees'in Pomegranate Lip Balm'indan bile daha cok sevdigimi itiraf etmeliyim, cünkü nemlendirmesi daha kalici. Burt's Bees ise daha güzel kokuyor bundan, ama kokusu mu önemli, yoksa etkisi mi? Tabii ki etkisi. Bu yüzden gelmis gecmis en sevdigim lip balmim bu Caudalie'ninki oldugunu söyleyebilirim. Yazisini okumak isterseniz ismine tiklayabilirsiniz.


Ebelin Beauty Blender: Önceki beauty blenderimi cok kullandigim icin cöpe atmistim ve beauty blender olmayan günlerde firca veya ellerimle uygulamistim kapaticimi (fondöten cok kullanmiyorum son iki-üc aydir), fakat beauty blender kadar güzel ve dogal bir sonuc veren bir ürün görmedim hayatimda. Özellikle islak kullanilirsa cok harika bir sonuc veriyor. Benimkisi Ebelin markasinin beauty blenderi, cünkü sonsuza kadar güvendigim ve severek takip ettigim bir Alman blogger bunun orjinalinden daha iyi oldugunu söyledi. Orjinali biraz daha büyük. O bloggerin dedigine göre Ebelin'in kavucugu daha yumusak ve daha 'yogun', yani icindeki minicik delikler hic görünmüyor bile. Ki o genelde orjinal Beauty Blender'i kullanirdi her zaman, ama artik Ebelin'e gecti ve sadece onunla uyguluyor fondötenini simdi. Bu yüzden onun dediklerine güvenerek kendime orjinal BB yerine Ebelin'inkini aldim. Cok memnunum.

17 Supreme Shine Lipstick 'Day-Glo': Bu ruju aldigim günden beri cok severek kullandim. Kutudaki renginin 'cirtlakligina' bakmayin, uygulayinca (özellikle lip balm üzerine) cok hafif bir pembeye dönüsüyor. Gercekten hayran kaldim buna ve bunu ve P2 Lipstick Mona Lisa Smile'i haftalardir kullaniyorum. Mona Lisa Smile'i da o bloggerin tavsiyesi üzerine aldim bu arada. :P

Essence Black Gel Eyeliner: Aylardir bir kösede bekletip kullanmamama ragmen hic kurumamis ve ilk günkü gibi yumusakti. Eyeliner olarak genelde Catrice'in Liquid Liner 010 Dating Joe Black'i kullaniyorum, ama benimkini birkac hafta önce bitirdim, ve yenisini almadan önce su an elimde bulunan birkac gel eyelineri bitireyim dedim ve Essence'e gectim. Tabii fircayla uygula, fircayi yika temizle falan filan derken bayagi ugrastirici oluyor, ama bununla daha detayli cizgiler cekebildigime inaniyorum. (MAC 266 fircasi ile uyguluyorum bunu). Bu bitince Essence'in mor gel eyelineri ve Catrice'in mavi gel eyelinerini bitirmeye calisacagim. Bütün gel eyelinerlar bitince de ya Essence'in gel eyelinerini ya da Catrice'in likit eyelinerini tekrar alirim.

Catrice Geometrix Collection Kabuki Brush: Buna ASIGIM!!!!!  Bir firca bu kadar mi iyi olabilir ya?! Hicbir kil dökmüyor, ne yikarken, ne de kullanirken. O kadar yumusak ki resmen bütün gün yüzüme sürmek istiyorum. Aldigim günden beri HER GÜN bronzer ve alligimi uygulamak icin kullandim. Bronzeri cok harika uyguluyor. Firca bayagi büyük oldugu icin cok cok dogal bir görüntü veriyor. Alligi da cok hafif ve dogal uyguluyor. Dedigim gibi, büyük bir firca oldugu icin daha iyi yayilmis gibi oluyor yanaklarda. Gercekten hastasiyim. Keske koleksiyon ürünü olmasaydi.

Bourjois Blush Rose Ambre: Bu alligi cok begendim, benim cilt tonuma cok iyi gittigini üsünüyorum. Pigmentasyonu cok zayif, ama bunu sevmeme neden olan seylerden biri de bu aslinda, cünkü daha dogal bir renk veriyor.

Esence Floral Grunge Collection Blush 'Be Flowerful': Tamam, iste kelimelerin yetmedigi an budur. Ciddi söylüyorum, hicbir alligi bunun kadar sevmedim. Kutusundaki neon rengine bakmayin, yanaklarda o kadar dogal, o kadar hafif görünüyor ki, resmen siz kendiniz kizarmissiniz gibi, yanaklarinizda bir sey yok gibi görünüyor. Tabii benim bunu bu kadar cok sevmemin nedenlerinden biri de Catrice Kabuki fircasiyla uyguluyor olmam, cünkü o dogal görüntüyü o fircayla elde edebiliyorum. Diger allik fircalarim onun yaninda biraz ince oldugu icin onun kadar iyi yayamiyor ürünü. Bu alligin hastasiyim ve bundan sonraki her günün makyajinda bunu yanaklarimda göreceginizden emin olabilirsiniz!

MAC Heatherette Collection Beauty Powder 'Smooth Harmony': Ben bunu icindeki pudra icin degil, kutusu icin kullaniyorum acikcasi. Yillar önce almistim bunu ve cok cok severek cantama atip yanima aliyorum. Görüntüsü de cok hos, disko topu var üzerinde, isil isil parliyor. Cantaya koyup ayna olarak kullanmak icin mükemmel bence. Ayrica sadece rimel sürdügüm günlerde genelde günün sonlarina dogru rimel biraz soluk görünmeye basladiginda gözlerimin cansiz cansiz baktigini düsündügüm zaman parmagimin ucuyla bu Beauty Powder'dan alip göz kapaklarima dagitiyorum. Bakislarim direkt daha derin oluyor ve daha canli. Cok amacli kullanilan bir ürün benim icin. Can kurtaricim.

Benim favorilerim bunlardi! Sizin favorileriniz neler? Isterseniz bana blogunuzda paylastiginiz favori yazilarinizin linkini verin, girip bir bakayim sizlere de. :-)

Öptüm!
- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------