Sunday, March 31, 2013

Mart 2013 Favorileri // March 2013 Favorites

[English will be added soon!]

Bugünün son yazisi, söz veriyorum! Cok yazdim, biliyorum, ama Mart bitmeden bu seyleri de yayinlamak istedim, cünkü Nisan icin daha degisik ve yeni yazilar hazirladim.

Bu ay bu ürünleri cok sevdim...

Rituals Yogi Flow Foaming Shower Gel: Kokusuna, yapisina, her seyine bayiliyorum gercekten. Banyoda bunu kullaninca nedense icimde bir mutluluk, bir sevinc oluyor.

L'Occitane Almond Shower Oil: En sevdigin 10 sey nedir diye sorarsaniz biri bu derim. Bu ay gercekten cok ama cok severek kullandim ve gelecek aylar ve yillarda da cok severek kullanacagim insallah.

Caudalie Divine Oil: Bu yagin bagimlisi oldugumu artik duymaya kalmamistir eminim. Bu ay daha cok kütiküllerimde ve sac uclarimda kullandim. Sana hastayim Caudalie!


Rexona Maximum Protection Confidence Deodorant: Bana denemem icin gönderilen bu ürünü cok ama cok sevdim. Bitince mutlaka da yenisini alacagim. Ilk defa bir deodorant hakkinda bu kadar pozitif düsünüyorum! Her gün kullaniyorum ve gercekten en az 16 saat kaliyor kokusu ve etkisi.

Bourjois Magic Nail Polish Remover: Bunu asos.com'dan almisti kardesim bana. Özellikle simli ojeyi cikarmak icin cok iyi ve gercekten cok cabuk kullaniliyor! Bu ay cok severek kullandim.

O.P.I Nail Envy: Bu tirnak sertlestiricisini de bu ay cok severek kullandim. Tirnaklarimi cidden sertlestirdi ve daha cabuk uzamalarini sagladi.


P2 Summer Attack Collection 'Go For Glow' Kabuki: Bu kabuki fircasina tam anlamiyla bayildim! Kontur yapmak icin o kadar güzel ki anlatamam! Cok severek kullandim aldigim günden beri.

Benefit Hoola Bronzing Powder: Hoola benim her ay icin favorim aslinda, cünkü favori bronzerimdir kendisi, ama P2 kabuki fircayla hangi bronzeri kullandigimi görmeniz icin onu da resime dahil ettim. Her zaman begenerek kullaniyorum Hoola'yi!

Catrice Enter Wonderland Collection Highlighter: Son birkac Günün Makyaji yazimda görmüssünüzdür, yavas yavas yine aydinlatici kullanmaya basliyorum, cünkü bahar icin hazirim! Gelsin sicak havalar, gelsin cicekler, gelsin günes istiyorum! Yüzüme aydinlatici ile canlilik kattigim gibi, mevsimlerin de canlanmasini istiyorum.

Sleek Storm Palette: Bu paleti bu ay cok ama cok severek kullandim. Bitirmeye calistigim onca far varken bunu kullanmam pek dogru olmasa da gercekten cok sevdim! Özellikle üstten 3. ve alttan 5. renk. Ikisi de mat ve dumanli makyaj icin mükemmel. Onlarla nasil bir makyaj yaptigimi yakinda gösteririm.

Essence I Love Extreme Crazy Volume Mascara: Her ne kadar Günün Makyaji yazilarinda pek kullanmis olmasam da bu ay en cok bu rimeli sevdim, cünkü bayiliyorum kirpiklerime verdigi görüntüyü.

Catrice Eyebrow Filler: Birkac haftadir kullandigim bir renkli kas jeline asik oldum, cünkü cok dogal bir görüntü veriyor ve ayni zamanda kaslarinizi cok hafif bir sekilde daha belirgin yapiyor.

Rival de Loop Natural Lipliner: "Bunu daha kac defa yazilarinda görecegiz? Yeter!" dediginizi duyar gibiyim. Ne yapayim, cok seviyorum iste. Gözümün icine uygulamak icin gercekten muhtesem bir ürün. Hastasiyim!



Caudalie Eau de Beaute: Her gün kullandim! Kokusuna hala pek alisamamis olsam da, gercekten faydasini görüyorum ve tekrar alacagim!

Caudalie Vinoperfect Day Perfecting Fluid: Hakkindaki yaziyi okuyun, o zaman neden favorim oldugunu anlarsiniz. :D

La Roche Posay Effaclar Duo: Iste, en cok okunan yazimin yildizi. Karanlik günlerimin günesi, sivilcelere karsi savasan sövalyem, rüyalarimin basrolü, ... Anlatabildim mi? Size bunu gözü kapali öneririm, gercekten!

Bu ay sevdigim baska bir sey de bu topuz kavucuklariydi. Genelde saclarimi baglamayi, daa dogrusu yüzümden cekmeyi severim. Yüzüme düsmesinden nefret ederim, özellikle evdeyken ya da isteyken. Fakat saclarim omuzuma kadar geldikleri ve cok kisa olduklari icin istedigim gibi güzel bir topuz yapamiyorum. Bu yüzden de bu topuz dolgunlastirici kavucuklar cok isime yaradi. En cok kücügünü kullandim, ama büyügünü de kullandigim günler oluyor. Saclarim iyice uzayana kadar bunlari kullanacagim büyük ihtimalle.

Bu ay cok sevdigim baska bir sey ise güller oldu. Birkac afta önce dogum günümdü ve arkadaslarim bana bir sürü gül buketi hediye ettiler. Onun haricinde bir de kendim alip geldim, oturma odamiza yerlestirdim. Iki renkli güllere bayiliyorum, kendisi beyaz ve yapraklarinin sonlarina dogru pembemsi bir rengi olan gülleri o kadar güzel buluyorum ki anlatamam. Saatlerce bakabilirim, koklayabilirim.

Bir sonraki yazimda görüsmek üzere! Öpüyorum hepinizi!
- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com


Eingestellt von um 11 comments:
Labels: , , , , , , , , , , , , , ,

Büyük Tavsiye: Caudalie Eau de Beaute

[English will be added soon!]Günün ikinci büyük tavsiyesiyle karsinizdayim! :-)

Bu spreyi birkac hafta önce aldim ve keske daha önce alsaydim diye kizdim kendime. Cünkü gercekten cok güzel, cok etkili bir ürün. Bendeki 30 ml olani, cünkü cantam icin mükemmel boyda. Bunun fiyati 11 € idi. 100 ml'nin fiyati ise 32 €. Gercekten bayagi pahali, ama pahali oldugu kadar da süper bir ürün! Paraniza deger bence.


Birkac gün icinde beni kendisine öyle bir bagladi ki, onsuz yapamam der oldum. Caudalie, Eau de Beaute spreyinin yüze ferahlik ve aydinlik katacagini ve ayni zamanda da teninizi düzeltecegini/pürüzsüzlestirecegini söz veriyor. Üzüm, portakal cicegi, gül, organik yetistirilen melisa ve biberiye bitkilerini iceriyor. Caudalie websitesinde bu güzellik suyunun macar kralice Isabella'dan esinti olarak yapildigini söylüyor. Üniversitede Tarih okumus biri olarak hikayeyi anlatayim sizlere:

Macar Isabella bir prenses idi. 1539 yilinda Macaristan'in Kralicesi oldu ve bir yil sonra Kral öldügünde dul kaldi. Kralin ölümünün üzerinden yillar gecmis ve Isabella, 72 yasinda oldugu icin ve yüzündeki yaslilik izlerinden hoslanmadigi icin her gün daha da cok üzülmüs. Bir gün bir kulundan hediye edilen bir sise su ile yüzünü yikadiginda birden daha genc görünmeye baslamis. Ne kadar cok bu sudan kullanirsa, o kadar cok genclesiyormus. Öyle genclesmis ve güzel olmus ki, Polonya'nin Krali bile ona karisi olma teklifini etmis, fakat Isabella, ölmüs kocasinin hasretini hala üzerinden atamadigi icin ve ondan baska kimseye yar olmak istemedigi icin bu teklifi reddetmis.

Tabii bu hikayenin neresi dogru bilinmez. Genclestiren bir su yoktur, olamaz da. Sonuc olarak bizi genc gösterebilecek tek sey, kalbimizin güzelligi ve imanimizdir. Icinde Allah sevgisi tasiyan herkes güzeldir.

Bu kadar felsefe yeter, konuya geri döneyim. Peki Isabella'ya verilen o sisede ne vardi da onu bu kadar güzel yapti? Biberiye! Biberiye'nin etkisinden duymussunuzdur belki. Yemekler icin baharat ve cilt icin iyi oldugu kadar cinsel iliskiler icin de iyidir, cünkü sehveti arttirir. Ortacag kraliceleri cinsel iliskiden önce neden vücutlarina biberiye yagi sürüyordu saniyorsunuz? :-) Belki de Polonya krali bu yüzden istiyordu Isabella'yi? Biberiye yüzünden azmistir adam belki? Ay ne tuhaf. Bildigimiz biberiye bu be, ne sehveti, ne azmasi, ben onun sehvet etkisine inanamam ki. Aman Yarabbi!

Tabii ki Eau de Beaute'de böyle bir etki yok. Aman uzak dursun benden. O ne öyle. :S

  
Sisesi hafif süt suyu renginde ve bir sprey kafasi var, yani dozu cok iyi ayarlanabiliyor. Kokusuna gercekten ama gercekten zor alisiliyor. Sanki 1000 cesit bitkiyi karistirmislar da böyle bir koku cikmis ortaya gibime geliyor. Ben birkac haftadir her gün kullanmama ragmen hala pek alisamadim acikcasi ve kokusu bazilariniz icin bu ürünü almaktan vazgecme sebebi de olabilir, ama teniniz suyu icine cektigi anda kokusu da kayboluyor. Ben bunu sabah ve aksamlari yüzümü temizledikten sonra kullaniyorum ve onun arasinda da gün boyunca birkac defa kullandigim oluyor. Ya kullanirken önce elinize verip, sonra ellerinizle yüzünüze sürebiliyorsunuz, ya da direkt yüzünüze spreyleyebiliyorsunuz. Ben ilk yöntemi kullaniyorum, cünkü böyle daha iyi bir sonuc aldigimi düsünüyorum. Eger siz direkt sisesinden yüzünüze verecekseniz, o zaman göz ve agzinizi iyice kapayin, cünkü gözünüze girince bayagi yasartiyor. Ben bir kere yüzüme direkt sisesinden spreyledigimde gözüme kacmisti ve bayagi acimisti.

Eau de Beaute fondöteni sabitlemek icin de kullanilabilir. Fondöteni cok daha pürüzsüz ve kalici yapar. Ama ben fondötenden önce kullanmayi tercih ediyorum ya da dedigim gibi Cilt Temizleme Rutinimden sonra. Bu ürün alkol iceriyor, bu yüzden cildim icin gercekten kalici bir sekilde iyi midir diye merak ediyorum dogrusu, ama simdiye kadar hicbir problem yasamadim. Cildime sürdükten sonra cok daha pürüzsüz ve düzgün görünüyor ve gözeneklerimi (cok büyük degiller) inanilmaz sekilde kücültüyor, hatta yok ediyor, ve en cok da buna bayiliyorum! Cildimi cok rahatlatiyor ve ferahlatiyor ve ayni zamanda (cok olmasa da) gayet iyi nemlendirior ve ben bu hisse gercekten bayiliyorum. Bitince tekrar ve tekrar alacagim ürünlerden biri oldu. Size de tavsiye ederim!

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

Eingestellt von um 9 comments:
Labels: , , , , ,

Büyük Tavsiye: Soap & Glory Hand Food

[English will be added soon!]

Soap & Glory'e bayiliyorum! Ilk olarak bunu söylemek istedim. Ürünleri birakin, paketlerini bile yiyesim geliyor. Marka kendisine özel bir pembe tonu secmis sanki, nerede bu tonda pembe görsem direkt aklima Soap & Glory geliyor. Bizim Douglas'larda (Almanya'nin Sephorasi gibi bir sey) hep satiliyor, ama bazi ürünleri ne yazik ki yok. Markanin yaklasik 90%i burada satiliyor, ama mesela parfümleri hic yok maalesef. Kardesim Esma ve ben parfümlerini de cok merak ediyoruz. Belki bir gün firsat bulursak internetten ismarlariz ama körü körüne parfüm ismarlamak da bayagi riskli. Ayrica bu marka Ingiliz markasi. Böyle seker bir markayi bulsa bulsa zaten Ingilizler bulur!


Bu yazida size Caudalie'nin el kreminden bile daha cok sevdigim Soap & Glory Hand Food'u tanitacagim. Bendekinin boyu 50 ml, ama orjinal boyu 125 ml ve 9,95€'ya satiliyor. Gayet uygun bir fiyat - L'Occitane'in mesela bademli el kremi var bende ve onun icerigi 30 ml, fiyati ise 7€. Arada bayagi fark var, gramaj ve fiyat yönünden. Bu 50 ml'lik boyu bir Soap & Glory 5 ürünlü setinden cikmisti ve el cantam icin mükemmel bir boy! Cantama hem bunu, hem de Caudalie'ninkini koyuyorum her gün. (O an hangi kokuyu tercih ediyorsam secip sürüyorum yani).



Evde kullanmak icin de 250 ml'lik bir boyunu aldim. Bu da el yikama jeliyle bir sette 14,95€'e geliyordu. Yatagimin yanindaki komodinde duruyor, her gece yatmadan önce kalin bir kat sürüyorum ve bütün gece islemesine izin veriyorum. Sabah kalkinca o kadar yumusak oluyor ki ellerim, kelimelerle anlatamam!

Yapisi cok siradan, yumusak ve iyi dagitiliyor. Kokusu cok tatli, bir cesit seker gibi kokuyor ve hafif pudramsi bir koku da geliyor ellere isledikten sonra. Ben cok güzel buluyorum kokusunu, resmen bagimlilik yapiyor. Kütiküllerim icin de gayet uygun, onlari kütikül bastiricisiyla ileri itmeden önce ya bu kremi ya da Caudalie Divine Oil'u kullanip yumusatiyorum, ve böylece cok daha kolay itebiliyorum. Gercekten harika bir el kremi, aradigim her sey var! Cok iyi nemlendiriyor ve verdigi nem de kesinlikle cok uzun bir süre kaliyor, ama ellere yagli bir his vermiyor ve dokunma ekranli telefonlarda mesela el izi birakmiyor. Caudalie'nin el kremi kalicilik yönünde bundan daha kötü bir performans gösteriyor acikcasi, o bir saat sonra gitmis oluyor, ama Hand Food hala ilk sürdügümki gibi kaliyor. Kokusu da ayni sekilde cok kalici. Herkese öneririm, gercekten harika bir ürün! Eger Soap & Glory'yi Türkiyeye de getirirlerse, o zaman mutlaka denemelisiniz diyorum! Hatta gittigidiyor'da filan arayin, belki bulursunuz yurtdisindan alip getiren birilerini. Bol sanslar <3

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Büyük Tavsiye: Caudalie Eau de Beaute
Eingestellt von um 3 comments:
Labels: , , , ,

Essence My Skin Refreshing Toner

[English will be added soon!]


Essence'in My Skin serisi Türkiyede henüz yok, bunu biliyorum, ama eger bir gün gelirse, o zaman hangi ürünlerini önerdigimi söylemek istiyorum sizlere. My Skin serisinde isminden de belli oldugu gibi cilt bakim ve temizleme ürünleri satiliyor. Ben sahsen tonigini, peelingini ve yikama jelini cok begeniyorum (ki ben yikama jeli hastasiyim, benim kadar yikama jeli bitiren görmemissinizdir :P Gören yiyorum sanacak!)


My Skin serisinin tonigini yillardir aliyorum ve en az 10 sisesini bitirmisimdir. Ta ki The Body Shop'un Cucumber Toner'ini bulana kadar. Onu kullandiktan sonra tekrar buna geri döndüm. Ayni zamanda Bioderma Sensibio H2O'yu da tonik olarak kullaniyorum, yani ikisi arasinda degistiriyorum hep. Benim sehrimde bir Essence dükkani var, cok sirin ve kücük ve drugstorelarda bulamadiginiz bazi ürünleri orada da bulabiliyorsunuz. Ayrica Essence'in bir de aksesuarlari var, kolyeleri, küpeleri, sallari, sapkalari filan. Onlar da cok seker. Bu tonigi yaklasik bir yil önce magazalardan kaldirdi Essence nedense ve ben en sevdigim toniklerden birinin gidecek olmasina cok üzüldüm, ama Essence dükkanina girdigimde hala duruyorlardi. Elemana sordum ve o, bu tonigin magazalardan kaldirildigini, ama hala Essence dükkaninda satilacagini söyledi. Neden kaldiriyorlarsa artik. Ama satistan cikarilmiyormus, yuppiii <3

Fiyati 1,95€ ve icerigi 200 ml. Her cilt tipine uygun ve lychee ve üzüm iceriyor. Cok tatli bir üzüm kokusuna sahip ve Bioderma kadar iyi temizleyemese de gayet iyi temizliyor. Ben toniklerde genel olarak cildimin daha iyi oldugunu görmedim, bu yüzden bir etkisi yok, ama sürünce cok ferah ve iyi hissediyorum kendimi. Ismi gibi gercekten de 'refreshing' bir etkisi var. Eger My Skin serisi oraya gelirse mutlaka deneyin!

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Soap & Glory Hand Food

Eingestellt von um 11 comments:
Labels: , , , , ,

Caudalie Hand & Nail Cream

Uzun zamandir yazmak istiyordum, kismet bugüneymis. En sevdigim ikinci el kremim: Caudalie Hand & Nail Cream. Bendeki 30 ml olani. Bunun orjinal boyu 75 ml ve fiyati yaklasik 10€ gibi herhalde, emin degilim. Ben benimkini Lip Balm ve El Kremi seti olarak aldim, 5€ civarindaydi. O set limited, ama bitmeden önce daha 5-10 tane almam lazim! Cünkü hem kreme, hem de Lip Balm'a bayiliyorum. Zaten Caudalie benim markam :-)


Diyecek cok sey yok aslinda. Cantama atip disarida sürmek icin mükemmel. Kremin yapisi cok yumusak ve cok iyi yediriliyor. Az bir miktar bile cok iyi nemlendiriyo ellerinizi ve bu nem en az bir saat, belki de daha fazla kaliyor. Benim en sevdigim yani kokusu! Sürer sürmez burnunuza resmen bir TicTac kokusu geliyor!
 Gercekten ayni TicTac gibi kokuyor, bayiliyorum! Kokusu birkac dakika sonra ucmus oluyor, ama ilk sürüste kesinlikle cok fark edebilirsiniz. Benim cok sevdigim bir el kremi. Digerlerini bitirir bitirmez hem bunu, hem de en sevdigim birinci el kremimi (Soap & Glory Hand Food) alacagim sadece. :-)

Herkese tavsiye ederim! Disarida herhangi bir yerde bekliyorsaniz (yolculuk, bekleme odalari, vs), kesinlikle cok iyi! Tirnak etleri icin de gayet iyi bir performansi var. Cok seviyorum!

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Essence My Skin Refreshing Toner

Eingestellt von um 7 comments:
Labels: , , ,

Friday, March 29, 2013

Büyük Tavsiye: L'Occitane Almond Shower Oil

Daha önce defalarca bahsettigim L'Occitane Bademli Dus Yagi hakkinda nihayet yazi yazma vakti geldi! Bu ürünü o kadar cok seviyorum ki anlatamam. Banyo Rutinim'de olmazsa olmazim, mutlaka her gün acip (Banyo yapmasam bile) kokluyorum, kokusuna resmen hastayim! Tatli bir badem kokusu var, bazilariniz icin cok fazla gelebilir. Bu ürünün kücük boyunun bir lilakutuda geldigini de biliyorum, bu yüzden belki bazilariniz tanir bunu. Ben cok ama cok seviyorum!


Icinde 250 ml var ve fiyati 16€, fakat Türkiye'de daha pahali oldugunu biliyorum. Bende bunun minik bir boyu da var (75 ml), bu siseden ona doldurup doldurup kullaniyorum, cünkü büyük siseyi banyoya götürmek istemiyorum (ailemle yasadigim icin kendi dus esyalarimi onlarinkinden ayirmaya calisiyorum). Kiminiz cok pahali bulabilir, ama cok az bir miktar bile büyük bölgeler icin yetiyor, bu yüzden azar azar kullanabilirsiniz ve uzun bir süre yenisini almak zorunda kalmazsiniz. Böylece de yüksek fiyati yine de iyi.

Ben bundan biraz elime veriyorum ve sonra islak tenime ovusturup yediriyorum. Hic köpürmüyor! Onun yerine süt gibi hafif bir islaklik olusuyor. Bence bacaklari veya kollari jiletle almak icin de gayet iyi. (Tabii jiletle almamaya calisalim :-)) Kokusunun kaliciligi hic yok maalesef, dustan ciktiktan sonra en fazla 10 dakika kaliyor, sonra ucuyor. Ama bir dus jeli/yagindan daha fazla kalicilik bekleyemeyiz zaten, hepsi böyle. Daha bu ürün hakkinda ne diyebilirim bilmiyorum, her yönden kesinlikle cok iyi ve her banyomun yildizi kendisi. O kadar severek kullaniyorum ki, onsuz bir banyo düsünemiyorum. Bazen bundan muslugun altina tutuyorum ve hem suyun akisi yüzünden cok hafif köpürüyor, hem de etrafa o muhtesem doyulmaz kokusunu saciyor. Gercekten herkese siddetle tavsiye ederim. Isterseniz ilk önce bir deneme boyunu isteyin. Bunun 75 ml'lik versiyonu 6€ idi. Denemek icin o kadar verilir bence. :-)

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com


----------
 Next Post: Caudalie Hand & Nail Cream

Eingestellt von um 2 comments:
Labels: , , , ,

Thursday, March 28, 2013

Günün Makyaji // EOTD - 28.03.2013

Bugünün makyaji gördügünüz sekilde. Hafif bir smokey eye ve eyeliner :-)

Today's eye make-up is this. A soft smokey eye and eyeliner. :-)


Eskiden sol gözümde daha iyi eyeliner cekerdim ve sag tarafim daha yamuk olurdu. Simdi sol tarafimi daha cok yamuk cektigimi fark ettim, son zamanlarda bayagi gözüme batti o yamukluk yani. Düz ve iyi cekiyorum, ama bazi günlerde, nasil oluyor bilmiyorum, tuhaf duruyor iste. Olsun, yamuk eyelinerlar bircogumuzun günlük makyajinin yildizidir. :P

In the past, I always felt that I could draw the eyeliner on my left eye better than on my right eye. The right eye would always have a slightly crooked eyeliner. But now I have the feeling that my left eyeliner looks crooked and the right one looks perfect. I can draw really nice and precise eyeliners, but sometimes I can't avoid making mistakes, too. Whatever, a crooked eyeliner is the permanent companion of our everyday life. :P

Yanaklarimdaki rengi görebilmeniz icin yanagimi da cektim.
I took a pic of my cheek as well, so you can see the blush I'm wearing.


PRODUCTS I'VE USED
Brows
Essence Wild Craft Eyebrow Kit
Catrice Brow Gel

Eyes
Urban Decay Primer Potion

Face
Missha M Vita BB Cream
Garnier Under-Eye Roll-On
Sleek Life's a Peach Blush

Lips

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Büyük Tavsiye: L'Occitane Almond Shower Oil
Eingestellt von um 35 comments:
Labels: ,

Rituals 'Yogi Flow' Foaming Shower Gel

Sizi dünyanin en güzel kokan 'ikinci' banyo ürünüyle tanistirayim: Yogi Flow! Birincisini biliyorsunuz tabii, L'Occitane Almond Shower Oil. Bircok kez ona hayran oldugumu söyledim. Yogi Flow da cok sevdigim banyo ürünlerinden biri ve ben ne yazik ki cok gec kesfettim.

Let me introduce you to the world's second best shower product: Yogi Flow by Rituals! If you're a close follower of my blog, you will know that my most favorite shower product is the L'Occitane Almond Shower Oil. I've already talked so much about it on this blog. Yogi Flow is also one of my most favorite shower items. Even though I've just recently discovered it, it has become a must in my shower routine.


Icinde hint gülü ve (sürpriz!) badem yagi var ve o kadar tatli kokuyor ki anlatamam. Sisesini cok begeniyorum, rengi, tutulusu, sekli, deseni, her seyiyle göz alici.  Icerikleri söyle...

It has Indian rose and (surprise) sweet almond oil in it, which I love. It smells so sweet that I just feel like eating it. I like the bottle a lot, it's handy, it's pink, it has nice patterns on it. The ingredients are as follows...

Jelin yapisi cok enteresan, ayni cocukken sürekli elime yüzüme bulastirdigim babamin tras jeli gibi :D Önce jel halinde cikiyor, ovusturdugunuzda ise köpük haline geliyor. Ve bayagi sert, kalin bir köpük, öyle hafif ve yumusak bir köpük degil, bu yüzden büyük alanlara da yediriliyor: tabii böylece de cok ürün harcamamis oluyorsunuz. Cok tatli ve ciceksi bir kokusu var, icindeki Hint gülündendir herhalde, ama kesin gül gibi kokuyor diyemem; biraz baska, ama cok hos yine de. Kesinlikle tavsiye ederim. Fiyati 8€ ve gramaji 200 ml.

The consistency of this gel is really interesting; it's just like the shaving gels of my father that I used to play with when I was a kid :D It comes out as a gel, but once you start rubbing it in, it turns into a very dense, rich foam. It's not light and not very fluffy, which is a great thing, because the thicker consistency allows you to work it onto bigger areas of your body, which results in less product usage. The scent is very sweet and floral, which comes from the Indian rose, I suppose, but it doesn't exactly smell rosy; it's a little different, but still very pleasant. I definitely recommend it to everyone. The price was 8€ and it's 200 ml (6.7 fl.oz.).


Oralarda Rituals satiliyorsa eger, mutlaka bir deneyin. Kücük bir deneme boyu da var, isterseniz ilk onunla baslayin, ama büyük boyuyla baslayanin da kaybi olmaz; hepinizin cok seveceginden adim gibi eminim. Kaliciligi iyi. Dus jelleri/ürünleri genellikle zaten 5 dakikada ucar gider, bu da öyle, ama kaliciligi biraz daha uzun, dustan cikinca da tenimde kokusunu duyabiliyorum, fakat kurulanip giyinesiye kadar yine kaybolmus oluyor. Ama daha iyisine alisik olmadigim icin hayal kirikligina ugramadim. Herkese tavsiye ederim!

If you can find a Rituals store near you, then I suggest you try this out. There is also a trial size of this shower gel, if you want you can start with that, but I guarantee you, that even if you buy the full size first, you won't be disappointed. The staying power is good. Usually the scent of the shower products we use never stays more than 5 minutes, but this one (as well as the L'Occitane Almond Shower Oil) stays a bit longer. But once you start drying yourself it's gone already. However, I'm not used to anything better than that, so it wasn't disappointing. I highly recommend this to everyone.

- iheartsu

Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com


----------
Next Post: Günün Makyaji // EOTD - 28.02.2013


Eingestellt von um 1 comment:
Labels: , , , ,

Wednesday, March 27, 2013

Kirpik Boyama Deneyimi // Dyeing Eyelashes

Ilk basta sunu söyleyeyim: Basarili degildim. Kirpiklerimin bazen hafif gri göründügünü düsündügüm icin ve iyice kömür siyahi olmalari icin boyamaya karar vermistim, ama hicbir sonuc elde edemedim. Zerre kadar fark göremedim ve hevesim kirildi, ama olsun, deneyip ögrenmis oldum. Belki kirpiklerimin zaten kara olduklarindandir; belki dogal sac rengi cok acik olanlarin (mesela Weasley tarz saclilarin) daha cok isine yarar. Ben sahsen kizil saclilarin kizil kirpiklerine bayilirim. Rupert Grint'in kizil kirpikleri cok sirin yahu <3 Onun kim oldugunu bilmeyen de Muggle'dir, aha suraya yaziyorum. Her neyse! Buyrun step by step resimlere. Her seyin ve her adimin resmini cekmeye alismisim. Eskiden cektigim Makyaj Dersi resimleri saatlerimi alirdi, simdi yarim saatte logolu mogolu hazir duruyor. (Yoksa neden önüme gelene bir ders hediye edeyim? :P)

First of all, I must say that this didn't work out for me. I wanted to dye my eyelashes one or two shades darker, because I sometimes have the feling that they look a little ashy-grey. However, I didn't see any visible results after this dyeing process, which is really frustrating, because this kit was expensive. I think that natural blondes or redheads will see better results. Anyways, here you go with the step by step pictures of my failed attempt.


Tamamen bos kirpiklerim ve korkunc göz alti morluklarim.
My completely naked lashes and hideous under-eye circles.


Ilk olarak gözümün altini pedlerden biriyle kapattim.
First, I covered my under-eye area with a little pad that came in the kit.


Simdi siyah rengi bir pamukla kirpik diplerime uyguladim.
Then I applied the black color solution with a cotton swab onto the roots of my eyelashes.


Ardindan kutunun icinde gelen minik taraga rengi sabitleyen jelden sürdüm ve bununla kirpiklerimi birkac kere taradim.
Then, I applied the color setting gel onto the mini eyelash comb that came in the kit and brushed it through my eyelashes a couple of times.

5-7 dakika bekledikten sonra gözlerimi dikkatlice yikadim ve Bioderma Sensibio H2O ile temizledim. Sonuc görüldügü gibi. Hicbir fark yok.
After about 5-7 minutes I carefully washed the solution off my eyes and cleaned up with the Bioderma Sensibio H2O. The outcome is as follows. Unfortunately, there was no change in color at all.

Siz ne düsünüyorsunuz? Acaba sizin gözleriniz bir fark görüyor mu?
There is no difference at all, or do you see any? :-)

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------
Next Post: Rituals 'Yogi Flow' Foaming Shower Gel


Eingestellt von um 20 comments:
Labels: , , ,

Tuesday, March 26, 2013

Tangle Teezer

[English will be added soon!]


Tangle Teezer'i mutlaka Youtube veya Bloglardan duymussunuzdur. 2009'da satisa cikan, ama iki yil öncesine kadar pek bilinmeyen bir üründü kendisi. Tabii hype ürünü olunca bizim de deneme istegimiz artiyor. Ne kadar aci bir durum aslinda, degil mi? Bir-iki Youtube gurusu parayi alip hakkinda ayila bayila yorum yapiyor, sonra biz de basliyoruz istemeye. Ama bazi ürünler dedikleri kadar iyi degil kesinlikle. Mesela Sigma'nin cikardigi o sacma sapan firca temizleme eldiveni. Firin eldiveni gibi, o ne öyle. Kimin aklina geldiyse artik, bence yüzyilin dangalagi secilmeli. Tabii bir avantaji var (o da tek avantaji), suya alerjik veya yarali elleri olanlar icin iyi. Ama onun haricinde afedersiniz, bir boka benzemiyor. Gerci ne alaka, Tangle Teezer'i konusuyorduk, Sigma'ya gectik. Her neyse, hype kurbani olarak benim de bir Tangle Teezer'im oldu (kardesimin hediyesiydi). Fiyati 15€. Bir taraga bu kadar para verilir mi? Verilir. Bir plastik taraga bu kadar para verilir mi? Verilmez. Gider Ebay'den 2€'ya cakmasini alirim. Ama benim kardesim gitmis orjinalini almis, cünkü bizim DM drugstoreda satiliyor. Bendeki klasik olani. Rengi de pembe! Tamam, ask budur.

Bu tarak ünlü Star-Kuaförü Shaun P. tarafindan yapilmis. Özel yerlestirilen killari (kil diyorum, cünkü baska ne diyecegimi bilmiyorum o.o) sayesinde yapik yapik saclari cabucak cözecegini ve saclara parlaklik katacagini söz veriyor. Peki bu sözleri tutuyor mu? Nasil kullandiginiza bagli. Eger kuru saclarinizda kullanirsaniz, o zaman pek iyi bir sonuc göremezsiniz. Benim saclarim omuzuma kadar geldigi icin zaten pek birbirine girmiyor, bu yüzden uzun saclilarda nasil olur tam olarak bilmiyorum, ama kuru saclarimi bununla tarayinca elektrik carpmisa benziyorum. Bu hicte hos bir görüntü degil ve hicbir parlaklik da vermiyor. Ama islak sacinizda kullanirsaniz, o zaman kesinlikle bir fark görebilirsiniz. Ben bunu son bir haftadir yikanirken kullaniyorum ve sacima kurumu verdikten sonra iyice her yere yedirilmesi icin bununla tariyorum saclarimi ve cok iyi dagitiyor kuru kafama. Yani kurun daha iyi bir sonucunu elde edebildim bunun sayesinde. Bir kadinin günde ortalama 100 sac teli kaybettigini duymussunuzdur herhalde. Ben de cok sac kaybediyorum bazen, ve sunu söyleyebilirim: Bunu kullandigimdan beri sac kaybimda bir degisim olmadi. Yine her zamanki kadar sac kaybediyorum.
Sonuc olarak sunu diyebilirim: Bence bir plastik tarak icin cok pahali, ama hayatinda sadece bir kere alacaginizi göze alirsak, o kadar da pahali gelmiyor. Yine de Ebay'de daha ucuz alternatifi vardir mutlaka. Onun haricinde kuru saclarda (en azindan bende) büyük bir etkisi yok, hatta negatif bir sonuc var. Islak sacta ise cok iyi bir sonuc elde ettim, özellikle kurumun daha iyi etki göstermesine cok sevindim ve bir yönden de verdigi sözü tuttu: kurun daha iyi yayilmasiyla beraber saclarim daha da parlak oldu. Kuru kullanim icin önermem; islak kullanim icin öneririm.


Taragin elde tutulusu cok iyi kesinlikle, cünkü ergonomik bir formu var, elin sekli icin sekillendirilmis. Ilk basta sapsiz bir tarak kullanmak tuhaf geldiyse de, simdi cok memnunum formundan. Killari iki cesitli boylarda ve birbirine ayni mesafeyle yayilmis durumda. Tamamen plastik oldugu icin diger killari bir sünger ile tutan taraklardan farki, islak kullanimda süngerin suyla dolmamasi. Diger taraklardan baska bir farki ise, killarin tamamen sacin icine girmemesi. Sanki sadece yüzeydeki saclari tariyor gibi bir his veriyor, ama sonuc olarak bütün saclar taranmis ve düz oluyor. Yani kafa derinize hic degmiyor, bu yüzden kafa derisi hassas insanlar icin de uygun bence.

Bence 15€ hala cok fazla bunun icin (35 TL yapiyor). Ben saclariyla cok fazla ilgilenmeyi seven bir insan degilim, bu yüzden biraz gereksiz geldi. Yine de kesinlikle diger taraklardan farkli. Ama size ne önerebilirim, ne de aksini söyleyebilirim. Bence bu yaziyla beraber avantaj ve dezavantajlarini okuduktan sonra kendiniz icin karar vermelisiniz. Öperim hepinizi!

- iheartsu
Instagram: iheartsu
Mail: theheartscalling@gmail.com

----------

Eingestellt von um 8 comments:
Labels: , , , ,
Subscribe to: Posts (Atom)